instagram

6 Eylül 2017 Çarşamba

veeee geri sayım başlıyor..



🙌🏻🙌🏻 Midesinde kelebekler uçuşan kalbi pır pır atan mesleğe başladığı ilk günün heyecanını hala üzerinde taşıyan tüm öğretmenlerimize ve kendime yeni eğitim öğretim yılımızın en hayırlı olmasını en verimli ve en eğlenceli geçmesini temenni ederek konumuza en tatlısından giriş yapayım. Tatlı başlayalım tatlı konuşalım tatlı tatlı sonlansın🙏🏻

💁🏻öncelikle şunu belirtmeliyim ki hiç biriniz yalnız değilsiniz.. Kaygısı ve heyecanı tavan yapan son gece uykuları kaçan sınıf mevcudunuz adedinde veli ve öğrencinizin de en az sizin kadar heyecanlı olduğunu unutmayın.. Anaokuluna alışma, çocuk için olduğu kadar anne baba için de heyecan verici bir süreç. Evinden ve ailesinden ilk defa ayrılıp yepyeni ortama, yeni öğretmene, yeni arkadaşlara alışmaya çalışan miniminicik atan kalpleri sakinleştirecek olan süper öğretmenim, bu yazıyı okuyorsan eğer yalnız olmadığını bir kez daha belirteyim çünkü ben de en az senin kadar heyecanlıyım🙆🏻 Bu heyecanımla yapacağım ve asla yapmayacağım yapmamam gerektiğini düşündüğüm önemli noktaları doğrusuyla yanlışıyla paylaşmak istedim. Keyifli okumalar 🙋🏻


  • Son dakikaya kadar çocuğunun elini bırakmayan anne için ilk ayrılık çanları çalmaya başlıyorsa o da çocuk da kaygılıysa bize düşen tek şey, en içten gülümsememiz, sevgi dolu ses tonumuz ve güler yüzümüzle misafirlerimizi karşılamak. hiç problem çıkarmadan sınıfa giren çocuklar zaten çantada keklik (tabi bu durumda onları da ihmal etmemek de fayda var) buraya kadar her şey tamam... ancak annesinin eline sıkı sıkıya yapışan bir çift ürkek gözle karşı karşıyaysanız velisini de sadece ilk gün bir süreliğine sınıfa almanızda hiç bir sakınca yok bana göre.. Yalniz İlk günle sınırlı kalmasında fayda var. Çünkü anne sınıfa girdikçe çocuğun ayrılması zorlaşacak ayrıca diğer çocukların da sınıfta annesini isteme ihtimali artacak. Bu da sizin yükünüzü ikiye katlayacak, çocukların okula alışma sürecini zorlaştıracaktır. Bu arada çocuğu anneden çekip alan meslektaşlarımızın olduğu zaman zaman kulağımıza gelmiyor değil okul fobisi oluşturmaksa amacınız devam edebilirsiniz.. Bu noktada yapacağınız tek sey çocuğun anneden ayrılma süresini kademeli olarak ilk günlerde uzun tutup daha sonraki günlerde giderek azaltmanız.. Sakinleşmenin ve sakinleştirmenin tek yolunun güven duygusundan geçtiğini sanırım hepimiz biliyoruz.. Bu yüzden çocukların Güvenli ve mutlu bir yerde olduklarını bilmelerini sağlayın. Bu konuda göstereceğiniz kararlılık, sabır, ailenin okul öncesi eğitime ve eğitim kurumuna gösterdiği inanç ve güven çocuğun uyumunu kolaylaştıracaktır.

  • Rengarenk sınıfın ve ilk defa gördüğü oyuncakların büyüsüne kapılan çocuk bi bakmışsınız yavaş yavaş sınıfı keşfetmeye başlamış bile .. bu durumda çocukların duyacağı en tatlı ses tonunuzla "Hadi bakalım anneler bizi baş başa bırakın siz bahçeye çıkın ama hiç bir yere gitmeyin biz burada oyunlar oynayıp resimler yapacağız hamurlarla pasta börek hazırlayıp almaya geldiğinizde size ikram edeceğiz" gibi sözlerle veliyi yavaş yavaş kapının önüne almaya başlayın..

  • 6 yıllık okul öncesi serüvenimde sadece 2 tane öğrencim ilk haftalarda ağlayıp sınıfa girmek istememişti. Bu durumda annelerini camın yada kapının önünde tutup 10 dakikada bir ağlamadıkları takdirde camın önüne götürerek kısa kısa hasret gidermeleri yaptırmıştım sizde deneyebilirsiniz.. Tam ağlamak üzereyken tekrar camın önüne götürüp "Bak annen orada seni bekliyor." diyerek sakinleşmesini sağlayabilirsiniz. Eve gitme saati geldiğinde diğer çocuklardan sadece 1 dakika erken çıkarıp "Bugün ağlamadan çok güzel bir gün geçirdiğimiz için seni erken gönderiyorum." diyerek gönlünü fethedebilirsiniz. Cuma günü geldiğinde "Sana benden 2 gün tatil. güzelce dinlen pazartesi bekliyorum seni" diyerek çok kısa sürede okula alışmasını sağlayabilirsiniz. Ağladı diye okuldan erken gönderirseniz, her gün daha fazla ağlamaya başlayacaktır. Velinizle işbirliği yaparak bu süreci beraber atlatmaya çalışın. Bu bizzat edindiğim bir tecrübe.

  • Tüm hazırlıklarını önceki günden yapan giyeceği kıyafetini özenle seçen, çocukların ilgisini çekecek, beğenisini kazanacak aksesuarlarını önceki günden hazırlayan cebinde şarkıları, eğlenceli oyunları masasında hamurları, boyaları, boyama sayfaları bulunan bir öğretmen ilk güne hazırlıklı başlamışsa ilk günün skoru 1-0.. hele bir de buna yarım elmalık gönül almalık minik hediyeleri de eklerseniz oldu bu iş. ilk günden çocukların gönlünü fethettiniz demektir. Seker çikolata gibi ödüllerle çocuğun okula alıştırılmasını çok doğru bulmadığımı "Çocuğuma Şeker Verme" kampanyasını desteklediğimi beni tanıyanlar bilir. Sınıfımızda alerjik çocuklar olabileceğini ailenin ilk gün bunu söylemeyi unutmuş olabileceğini hesaba katmakta fayda var. Geçen dönem yaptığım oyun hamurlarından stres topum hazır hepimiz stresliyken okulun ilk günü için çok manidar bir hediye olmaz mı.. ya da keçe ve ya evalardan hazırlanan bileklikler, anahtarlıklar, yakaya iliştirilecek evalardan yıldızlar, kalpler, belki bir balon küçük bir top..



         
                    Hediye konusu sizde.. artık bütçeniz vaktiniz neye yetiyorsa..

  • Bir diğer en önemli hazırlığınız çocuklarin ilgisini cekecek farkli figürlerde yaka kartlari hazirlamak. özellikle durumlar müsaitse PVC kaplatıp yaka kartı askı ipi alırsanız kendinize kolaylık sağlamış olursunuz.. Çünkü yakalarına iğnelemek hem sizi uğraştırır hem de bir miktar tehlike içerebilir. çocukların yaka kartlarına isimlerini yazmanız isimlerini çabuk çabuk öğrenmeniz ayrıca İlk günden itibaren isimle hitap etmeniz açısından çok önemli💁🏻





  • Tüm ekip tamamlandıktan sonra yavaş yavaş tanışma oyunlarına geçebilirsiniz. El ele tutuşup daire olduktan sonra sınıfta ağlamayan çocukların isimlerini sorup "Bugün ağlamadan sınıfa girdiği için teşekkür ederim. " diyerek ve diğer çocuklara da alkışlatarak ertesi güne yatırım yapabilirsiniz👏 Sonrasında bütüüüün bir sene boyunca neler yapacağınızı, bol bol oyunlar oynayıp şarkılar söyleyeceğinizi, parmak boyaları ve sulu boyalarla (en ilgi çekenleri) harika boyamalar yapacağınızı, kuklalarla kostümlerle hikayeler canlandırıp eğlenceli saatler geçireceğinizi, gezilere gidip yeni yeni yerler görüp yeni keşifler yapacağınızı, eğlenceli etkinlikleri yapmak için onların da sınıfta olup hiç bir şeyi kaçırmalarını istemediğinizi, hepsini çok sevdiğinizi artık tanışmak için sabırsızlandığınızı onlara anlatabilirsiniz. "ADINI SÖYLEYEN HEYKEL, TANIŞMA-TANIŞTIRMA, MÜZİKLİ BALONLAR, EL SIKIŞMA, İPLE İSİM SÖYLEME, gibi oyunlar ilk gün için oynatılabilecek tanışma oyunları arasında ya da en basitinden Daire seklinde oturarak top vb. bir materyalle kendi isminizden başlayarak sırayla isim söyleme ya da topu karşınızdakine atarak onun ismini söylemesine fırsat vererek çocukların arkadaşlarıyla ve sizinle tanışmasına fırsat verebilirsiniz.. Müzik de işin içine girdi mi daha eğlenceli olacağına garanti verebilirim.



ADINI SÖYLEYEN HEYKEL:Öğretmen sınıfta bir müzik açar. Çocuklara müziği durdurduğunda heykel gibi hareketsiz kalmalarını söyler. Öğretmen müzik durduğunda bir çocuğun yanına giderek  “Benim adım Bilge senin adın ne ?” diyerek sorar. Çocuklardan adlarını yüksek sesle söylemelerini ister. Her çocuğun adı söylenene kadar oyun devam eder. Öğretmen çocuklardan farklı pozisyonlarda duran heykel olmalarını isteyebilir.

  TANIŞMA-TANIŞTIRMA OYUNU: Oyuncular daire şeklinde ayakta dururlar. Bir oyuncu herhangi birine giderek el sıkışır ve ismini söyler. "Merhaba ben Ayşe." Bu şekilde herkes birbiriyle tanışmış olur. Sonra oyunun 2. aşamasında bir kişi ismini hatırladığı birisine gider ve gruptan tanıdığı herhangi birinin selamını o kişiye söyler. Örneğin Ali; "Merhaba Ayşe, Ahmet'in sana selamı var." Sonrasında Ayşe gruptan başka birine gider ve Ali'nin selamını başka birine söyler.

           MÜZİKLİ BALONLAR: Oyuncu sayısı kadar balona ve cd kalemine ihtiyaç vardır. Tüm oyunculara birer tane balon dağıtılır ve şişirmeleri istenir. daha sonra balonların  üzerine isimler yazılır. müzik başlayınca çocuklar balonlarıyla dans ederler. balonları havaya atarlar. Müzik durduğunda öğretmen balonları üzerindeki isimleri sırayla okuyarak balonun üzerinde kimin ismi yazıyorsa onu bulmaya çalışırlar. 


          EL SIKIŞMA: Tüm çocukların mekan içerisinde yürümeleri ve 10 dakika içerisinde olabildiği kadar çok kişiyle el sıkışıp, isimlerini söyleyerek kendilerini kısaca tanıtmaları istenir.

         İPLE İSİM SÖYLEME:Çocuklar daire şeklinde otururlar. Öğretmen çocuklara daha önce örümcek görüp görmediklerini sorar. Daha sonra onlara önceden hazırladığı örümcek ve örümcek ağı resmini gösterir. Şimdi sınıfın örümcek ağını yapacaklarını söyler. Çocuklara ipi atar çocuklar bir eliyle ipi tutar ve adını söyler.Diğer eliyle ipi başka bir çocuğa atar. Oyun her çocuk adını söyleyene kadar devam eder.

  •  Tanışma oyunlarının ardından koca bir koliyi sınıfa taşıyıp  hatta "çok ağır taşıyamıyorum" diyerek bu konuda onlardan da yardım isteyebilirsiniz.. Onlar için yepyeni oyuncaklar aldığınızı söyleyerek koliyi büyük bir iştahla açabilirsiniz  (sınıftaki oyun hamurları, kalıplar, boyaları koliye yerleştirip yeni alınmış süsü verebilirsiniz)  çocukların fazlasıyla ilgisini çekeceğine garanti verebilirim. Tüm çocukların bir araya gelip kolinin etrafında oyuncaklarla oynadığına kendiniz bile şaşıracaksınız. Günün sonunda oyuncakları toplama aşamasında hareketli bir müzik yardımıyla yavaş yavaş ilk günden çocuklara sınıfta bir kural olduğunu hissettirmenizde fayda var😉      
                                             
  • Masalarınızda çeşit çeşit boyalar, boş kağıtlar, prensesli örümcek adamlı boyama sayfaları (en ilgi çekenler), oyun hamurları, kalıplar, oklava ve merdaneler hali hazırda bulunmalı ki çocuklara serbest calışma ortamı yaratalım✋🏼 

  • Okula hoş geldin çerçeveleri.. ister kendiniz hazırlayıp ister piyasada hazır satılan çerçevelerden satın alıp ufak değişikliklerle fotoğraf çekilmek isteyen çocuklarla eğlenceli dakikalar geçirebilirsiniz. Çocukların hepsi tek tek çekilirken bekleyenler sıkılacağı için bunu oyun oynarlarken de yapabilirsiniz. Bu süreçte ailelerden de yardım isteyebilirsiniz. Fotoğraftan sonra ise "Okulda İlk Gün" partisi düzenleyebilirsiniz. Balonlar, kaynana dili düdükler, yüz boyamaları, konfeti , havai fişek (şaka şaka) vs ile eğlenceli bir müzik eşliğinde dans edebilirsiniz.

  • Eve gitme saati yaklaştığına göre sınıfı buldukları gibi bırakmaları için onlara rehberlik edebilirsiniz. Bir sonraki gün velilere çocuklarının gelirken yanlarında su, sınıf içi ayakkabı ve yedek kıyafet koymaları için öncelikli ihtiyacımız bu olduğundan  mektuplar yazabilirsiniz. çocuklara eve giderken "Ayşe sen de artık bu sınıfın bir parçasısın ve biz Bugün birlikte harika bir gün geçirdik, seni yarın tekrardan görmek için sabırsızlanıyorum" diyerek "Ana sınıfında ilk gün başarı belgesini" verebilirsiniz. Unutmayın bunlar öyle kuru tavsiyeler değil; yaşanmış, tecrübeyle sabit, uygulanması çocuğunuz ve sizin hayli yararınıza olacak tespitler..

  • İlk günden itibaren ses tonunuza dikkat etmenizde fayda var.. Ne kadar alçak ses o kadar az ses kısıklığı, büyümeyen boğaz nodülleri,  boğaz enfeksiyonsuz geçen bir dönem demek.. Ne kadar alçak ses o kadar sakin bir sınıf ortamı demek. Siz ne kadar yüksek sesle konuşursanız çocuk da o kadar yüksek sesle konuşmaya başlayacak. Bunun hem sizi hem cocuklari cok yoracağını, ilerleyen günlerde; "hocam bizim çocuk TV'yi  çok yüksek sesle izliyor evde çok bağirarak konuşuyor" şikayetlerinin peşin sıra geleceğini belirtmek isterim..

Mesleğe başladığımızın ilk günü gibi heyecanımız tavan yapmış durumdaysa ne mutlu bize ki hevesimizden, idealistliğimizden hiçbir şey azalmamış demek. muhakkak ki ufak tefek hatalarımız, eksiklerimiz olacak olacak ki kendimizi yenileyelim arayalım araştıralım soralım soruşturalım zamanla aşalım her birini. Birbirimize destek olalım, rehber olalım. Ancak diğer taraftan da kabul etmeliyiz ki öğretmenlik gerçek anlamda özveri ve sorumluluk gerektiren bir meslek. Diğer mesleklerin bir çoğunda yapılan bir hatanın telafisi mümkünken öğretmenlikte yapılan hataların sonuçları gerçekte ağır olmaktadır. Bir çocuğun kalbinde açılan bir yarayı kapatmak senelerini alabilir. bir de en kötüsü öğretmen bu hatanın farkında olmadan yüzlerce minik kalbe zarar verebilir. Oldukça hassas denge gerektirir öğretmenlik. Hepimize keyifli, huzurlu, hayırlı, uğurlu bir sene diliyorum.